14 Temmuz 2016 Perşembe

Elinizin altındaki Android'in tarihçesi

Android, aslında Google tarafından yazılan bir işletim sistemi olarak bilinse de, bu yanlıştır. Aslında Android İnc., Andy Rubin , Rich Miner, Nick Sears ve Chris White tarafından kurulmuş bir şirkettir. 2005 yılı Temmuz ayında Google bu şirketi satın almıştır. Google’nin bu satın alışı, Google’nin mobil cihazlar pazarına gireceği şeklinde söylentilere yol açmıştır ama nasıl bir şeyin peşinde oldukları anlaşılamamıştır. Bir zaman sonra bu ekip, Linux tabanlı, taşınabilir cihazlar için esnek bir işletim sistemi ile karşımıza çıktı.
Androidin İlk Sürümü
Androidin ilk sürümü için yayınlanma tarihi 23 Eylül 2008’dir. Arkasından Android 1.0, HTC Dream cep telefonunun işletim sistemi olarak telefonlara ilk adımını atmıştır. Androidin ilk sürümü; kamera desteği, Wi-Fi, bluetooth, klasörler, bir web tarayıcısı, uyarılar, sesli arama, YouTube, alarmlı saat, galeri gibi özellikler sunmakta idi.  Ondan sonra çıkan ilk sürümler şöyle idi:
9 Şubat 2009 : Android 1.1
30 Nisan 2009: Android 1.5 (Cupcake)
15 Eylül 2009: Android 1.6 (Donut)
29 Ekim 2009: Android 2.0 ve 2.1 (Eclair)
Android Neleri Değiştirdi? Androidin Tarihçesi
En gelişmiş iki mobil işletim sisteminden birisi Android. Daha diğerlerinin çoğu HD video kaydetmeyi öğrenirken Android yüzünüzü tanıyarak cebinizin kilidini açıyor. Robot logolu Google’ın işletim sistemi, bize şu anda çok normal ve alışıldık gelen birçok özelliği de tanıtmıştı. Akıllı cepler, eğer bu özellikler olmasaydı çok daha sıkıcı ve kullanışsız olurdu.
Ücretsiz Yol Tarifi: Google 2009 yılında Android için olan Google Maps uygulamasıyla yol tarifi fonksiyonu sunmaya başladı. Google’ın uygulama zaten olan haritalarını kullanıyordu ve gerçek zamanlı trafik bilgisi, buna uydu görüşü ile Street View’i eklemişti. Sesli aramayla ünlü yerleri bulabiliyorduk.
Büyük Ekranlar: 2011’de Samsung piyasaya sürdüğü telefon-tablet karışımı Galaxy Note ile bizi şaşırtmıştı. Devasa 5.3 ekranı o sırada piyasadaki çoğu cepten çok daha büyüktü, ancak tabletler kadar da büyük değildi. Taşımanın zor olacağı iddiaları incelemelerde eleştirildi, bir 10-inç iPAd ya da Android tablet gibi kullanmak için de fazla küçük olduğu düşünüldü. Ancak sonuç olarak Samsung, cihazı dünya çapında 5 milyondan fazla satmayı başardı. Bu akıma diğer firmalar da uydu ve özellikle HTC, LG ve Sony de buna benzer modeller üretti.
Konuşmayı Algılama: Android’in içinde Siri’nin hava durumuyla ilgili soruları yanıtlamasından çok daha önce, kendiliğinden sesi yazıya dönüştüren bir işlev vardı. Android yakın zamanlarda ise 4.1 Jelly Bean ile Google, çevrim dışı olsanız bile sesinizi yazıya dönüştürme özelliği ekledi.
Birçok üçüncü parti uygulama da artık konuşma algılamayı alternatif giriş yolu olarak kullanıyor.
Klasörler: İOS kullanıcıları da bugünler de klasöre sahip, uygulamalarını bu sayede daha iyi organize edebiliyorlar. Ancak Apple’ın bu özelliği Android’den ödünç aldığını belirtmek gerek. İlk Android klasörlerinin hali çok kullanışlı olmasa da istediğiniz gibi uygulamaları düzenleyebiliyor ve neyin yüklenip yüklenmediği konusunda cebiniz üzerinde daha iyi kontrole sahip oluyordunuz.
Bildirimler: Elbette Android bildirimleri icat etmedi, bu zaten bildik bileli olan bir şey. Ancak bu işi taşınabilir cihazlarda doğru yapmanın yolunu icat ettiğini söyleyebiliriz. Her e-mail ve mesaj geldiğinde tüm ekranı işgal eden bir bildirim çıkmak yerine, tüm bildirimlerini Android, durum çubuğundaki bir bölgede biriktiriyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder